Hekim Makaleleri

Dijital Dünyada Dengeli ve  Sağlıklı Çocuklar Yetiştirmek

Ebeveynlerden beklenen, bebeğin anne karnındaki yolculuğundan itibaren, ona huzurlu, sağlıklı ve güvenilir bir ortam sunmaktır. Bu süreç annenin, stresten ve zarar verici alışkanlıklardan uzak, dengeli ve güvenli bir gebelik dönemi geçirmesi ile başlar. Sağlıklı bir çocuğun takibinde, doğumdan başlayarak büyüme ve gelişmenin izlenmesi ve aşılama ne kadar önemli ise; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklı gelişmeyi kötü yönde etkileyen durumlara karşı koruyucu önlemlerin alınması ve ailelere bu konuda bilinç kazandırılması da bir o kadar önem kazanmaktadır.

Günümüz dünyasında, bilim ve teknolojik ilerlemeler, yeni medya kavramı ile ifade edilen dijital dünyayı, evlerimizin en mahrem yerlerine kadar getirmekte, birçok toplumda çocuklar günün önemli bir bölümünü çevrimiçi video oyunları, sosyal paylaşım siteleri vb. ortamlarda geçirmektedir. Birçok anne babanın düşündüğü gibi, sanal ortamlardaki tehlikeler sokaktaki tehlikelerden daha mı azdır? Siber çocuklarımızı veya diğer ifadeyle ‘Z’ kuşağımızı, hangi çeşit tehlikeler beklemektedir? Hayatımızı kolaylaştıran ve akıl almaz bir şekilde hayatımızı saran bu dijital dünyayı, kendimiz ve çocuklarımız için nasıl daha güvenli ve dengeli hale getirebiliriz?

Günümüzde çoğu bebek veya çocuk fiziksel oyuncakları ile tanışmadan tablet ve dijital oyunlarla tanışıyor. Tabii ki bu olay çocuğun çevresi tarafından sunulan bir dayatma ile açıklanabilir. Çocuğun gelişim özellikleri ve fiziksel dünyaya bu süreçte ne kadar ihtiyaç duyduğu düşünüldüğünde, 3 yaşın altında zorunlu haller veya istisnai durumlar dışında teknolojiye maruz kalmamalıdır. Teknolojiye bu dönemdeki çocuk ne kadar maruz kalırsa o derece, bazı gelişim süreçlerinde aksama olabileceği gösterilmiştir. Her ne kadar birçok ebeveyn, çocuğunu yemek yedirebilmek, susturabilmek, uyutabilmek, oyalayabilmek gibi nedenlerle teknolojinin çekiciliğini kullanmak istese de bu durum çocuğun dijital dünyaya ilk adımlarını oluşturmaktadır ve sağlıklı bir durum olmadığı konusunda önemli gerekçeler vardır. Her defasında tablette bir video açıp çocuğunuza yemek yedirdiniz. Bir süre sonra çocuğunuz tablete şartlanacaktır ve hep isteyecektir.

Nasıl ki çocuğumuzun eğitiminden, sağlığından ve her türlü güvenliğinden ebeveynleri olarak bizler sorumluysak ve çoğu kararları onların yerine ve onların iyiliğini düşünerek bizler alıyorsak, o zaman dijital dünya konusunda da en az onlar kadar teknoloji okuryazarlığına veya dijital dünyaya ilişkin bütüncül bir farkındalığa sahip olmalıyız. Onun kadar teknolojiyi iyi kullanmasak da, onlardan daha iyi dijital dünyanın içeriği ve koşullarını bilmeliyiz. Yani çocuğumuzun yağmurlu havada dışarı çıkmasını engellemek yerine onunla dışarı çıkıp şemsiyeyi onun yerine tutmalı, bir süre sonra ise şemsiyeyi onun tutmasını öğretmeliyiz. Onunla birlikte yağmurda yürürken, koşarken veya karşıdan karşıya geçerken olası riskleri öğretmeliyiz. Diğer taraftan, kendini koruduğu ve önlem aldığı sürece yağmurlu havanın sağladığı güzelliği ona göstermek, dijital dünyanın kazandırabileceği fayda ve katkıyı öğretmek benzer değil midir? En az 12-13 yaşına kadar şemsiyeyi bizim tutmamız, sonrasında onun tutmasını sağlamamız bu açıdan önemlidir.

Çocuklar doğumdan itibaren, sürekli bir bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel bir gelişim ve değişim içindedir. Bu değişim, onu sürekli anlamayı, yönlendirmeyi ve gözetmeyi gerekli kılan zor bir süreçtir. Öyle ki yaptığımız bazı hata ve ihmaller bazı sorunlara yol açabilir. Çocuğunuz önce sizi tanır, sizden etkilenir, ardından sosyal çevreyle etkileşime girer. Aile fertlerinin birbirine bağlılığı, sevgi, saygı ve uyumu, aidiyeti; ebeveyn çocuk bağlılığını oluşturur. Çocuğumuzla kurduğumuz güçlü bağlar, iletişimimizin kuvvetli olmasına ve her türlü kötü alışkanlık, bağımlılık ve tehlikelerden koruyucu bir kalkan oluşturmaya neden olur. Ona değer vermek, sevdiğimizi söylemek, ona güvendiğimizi hissettirmek, birlikte kaliteli zaman geçirmek; ahlak, değer, benlik ve karakter açısından sağlıklı bir insan olmasına yol açar. Çocuğumuza teknoloji kullanımımız ve dijital dünyadaki davranışlarımız açısından da iyi bir rol model olmalıyız. Bizi, bire bir gözlemlediği için özellikle 12 yaş öncesi, dijital dünyadaki davranışlarımız çok önemlidir. Bazı ebeveynler sosyal medyada çocuğunun sevimli ve komik, bazen de çıplak ve uygunsuz resim ve videolarını paylaşırlar. Sharenting –paylaşan ebeveynlik- olarak isimlendirilen bu durumun, ne kadar tehlikeli olacağı; sayısına, sıklığına, içeriğine ve hangi bilgilerin bu paylaşımlarla verildiğine bağlıdır. Paylaşılan her şey dijital dünyada iz bırakır ve anlık paylaşılıp silinse dahi kesinlikle silinmez. Birçok paylaşım masumdur, yakın arkadaş ve akrabalarla paylaşma veya belki de anıları biriktirme amaçlıdır. Çok az bir kısmı ranta yani para kazanmaya dönüşen amaçlar olsa da; internet dünyasında, çocuk kaçırma, hırsızlık, pedofiller gibi bazı kötü niyetlilerin hedefinde olabilir. Birçok ülkede bazı sosyal medya sitelerine üye olma ve kullanma yaş sınırı 13’tür ancak mahremiyeti koruma sorumluluğu her türlü ebeveynlere aittir.

Yapılan çalışmalar, çocukluk çağında internet kullanım sıklığının yıllar içinde artmaya devam ettiğini, tanışma yaşını küçüldüğünü, ayrılan sürenin arttığını göstermektedir. Çocukların internette karşılaşacağı riskler, dört temel grupta toplanabilir; teknoloji ilişkili riskler, tüketici ilişkili riskler, bilgi gizliliği ve güvenlik riskleri ile sağlıklı ilişkili risklerdir. Çocukları internet kullanıcısı olarak ilgilendiren riskler; içerik ve iletişim ile ilgilidir. Uygunsuz içerikler; cinsel ve şiddet içeren görüntüler; reklamcılığın kimi biçimleri; yasadışı içerikler, eziyet, işkence, nefret söylemleri içeren materyaller; kendi kendine zarar verme, intihar veya anoreksiya gibi sağlıksız veya tehlikeli davranışları öneren web siteleri yer alabilir. İletişim riskleri ise çevrimiçi sohbet ortamlarında sarkıntılık, taciz, yasadışı ve uygunsuz içerik paylaşımı ile oluşan risklerdir.

Çocuğunuz, teknoloji bağımlılıklarında veya teknolojinin aşırı ve problemli kullanımlarından iki açıdan zarar görebilir. Birincisi; sağlıksızca ve bilinçsizce kullanım sonrası çocukta bazı psikolojik sorunlar, fiziksel sağlık sorunları ve sosyal problemlerin görülmesidir. İkincisi ise; teknoloji ile geçirilen aşırı zaman nedeni ile sosyal medya, dijital oyunlar gibi etkinliklerin çocuğun gerçek yaşamındaki uyku, yemek, ders, günlük yaşam görev ve sorumluluklarına ilişkin zamandan çalmasıdır.

İnterneti dengeli kullanımda en dikkat edilmesi gereken konu, kullanım amacı ve kullanım miktarıdır. Bu dengenin kurulması büyük ölçüde aşırı ve problemli kullanıma engel olacaktır. Örneğin eğitsel oyunlar aksiyon oyunlarına göre; internette araştırma yapmak sosyal medya kullanmaya göre daha az bağımlılık riski oluşturmakta ve teknolojiyle daha az zaman geçirmeye neden olmaktadır. Öyleyse ilk kuralımız; kullanım miktarını sınırlamak ve bağımlılık riski oluşturmayan kullanım amaçlarına yönlendirmektir.

İNTERNET VE SAĞLIK

Sağlıkla ilgili fiziksel sağlık sorunları da yakından takip edilmelidir. Erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da internet kullanımının süresine bağlı olarak kas-iskelet sistemi sorunları görülmektedir. Özellikle sırt ve boyun olmak üzere tüm kas-iskelet sisteminde yaygın ağrı, duruş bozuklukları ve el bileklerinde karpal tünel sendromu görülebilir. Bu sorunları önlemek için bilgisayar karşısında kalış süresi ve düzgün oturuş çok önemlidir. (Şekil 1)

Yüksekliği ayarlanabilir, sırtı bele uygun ve esnek bir ergonomik koltukta oturulmalıdır. Dik oturulmalı ve sırt ile bel desteklenmelidir. Monitörden 45-75 cm uzakta oturulmalıdır. Saat başı mola verilmeli, oda havalandırılmalı ve basit egzersizler yapılmalıdır.

 

Uzun süre ekran kullanımı ve bağımlılığı tek taraflı beslenme ve hareket azlığına bağlı obeziteye neden olabildiği gibi, yetersiz beslenme ve kilo kaybına da neden olabilir.

Ekran kullanımının artışı ile birlikte göz kırma kusurlarında artış ve “ekrana bakma sendromu” adı verilen gözlerde yanma, kaşıntı, göz yorgunluğu ile giden bir sorun da görülebilmektedir. Göz yakınmalarının önlenmesi için bilgisayar ekranının üst kenarının göz düzeyinin aşmamasına, uygun ekran çözünürlüğünün kullanılmasına, LCD yada yansıma önleyici özelliği olan ekranların kullanılmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca 45 dakika ekran karşısında vakit geçirdikten sonra gözler 15 dakika dinlendirilmelidir.

Uyku sorunları ve baş ağrısı yine sık karşılaşılan sorunlardır. Elektromanyetik dalgalara neden olan pek çok yeni medya araçlarıyla, bazı kronik hastalıkların ilişkili olabileceği düşünülmektedir.

Sosyal iletişim ağlarının özellikle uzun süre kullanımı sonucu olarak kaygı bozukluğu, şiddet ve öfke davranışları, özkıyıma eğilim, depresyon ve internet bağımlılığı gibi psikolojik sorunlar erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da görülür.

GÜVENLİ İNTERNET HİZMETİ

Akılcı medya kullanımının temel ilkeleri; güvenli, bilinçli, etik ve etkin kullanımdır. İnternetin güvenli kullanımı ifadesi “tehlikeye erişimin kısıtlanması” anlamı taşır. İnternet servis sağlayıcıları tarafından ücretsiz olarak sunulan ve internetteki zararlı içeriklerden sizi ve ailenizi büyük oranda koruyan alternatif bir internet erişimidir. Abonelik bir kısa mesaj (SMS) ile de mümkündür ve program kurmaya gerek yoktur. Zararlı yazılımlar ve dolandırıcılık sitelerinde yüksek oranda koruma sağlar.

Çocuk profili; ile internetteki risklerden en yüksek oranda korunursunuz. Çocuk profili ile erişebileceğiniz tüm siteler uzman kontrolünden geçmiş belirli kriterlere göre onaylanmış sitelerdir. Bu profilde yabancı kişilerle temas kurulmasının önüne geçer.

Aile profili ise; müstehcenlik, şiddet, ırkçılık, kumar gibi yasadışı ve zararlı içerileri barındıran siteler, dolandırıcılık sitelerinin önüne geçmiş olursunuz. Dilediğiniz takdirde oyun, sohbet ve sosyal medya sitelerini de erişime açıp kapatabilirsiniz.

Çocuk ve aile profillerine ait kriterler psikoloji, pedagoji, sosyoloji ve hukuk alanında uzman akademisyenlerin bulunduğu bir kurul tarafından tespit edilmektedir. Ayrıntılı bilgileri www.güvenlinet.org.tr, www.güvenliweb.org.tr, www.ihbarweb.org.trwww.güvenlicocuk.org.tr alabilirsiniz.

Özet olarak; En az çocuğumuzu koruyacak kadar internet kullanmayı öğrenelim. Yasaklayıcı değil, zaman açısından sınırlayıcı olalım. Derslerini aksatmasına izin vermeyelim, sosyal aktivitelere katılalım, özendirelim. Olası tehlikeleri ve bilmeleri gerekenleri öğretelim. İnternette tanımadıkları kişilerle arkadaşlık etmemeyi, hoşlanmadıkları bir durum olursa bizimle paylaşmaları gerektiğini hatırlatalım. Sosyal ağlardaki sitelere üye ise biz de üye olup onunla arkadaş olalım ve onları takip edelim. Profil gizlilik ayarlarını yapalım, kişisel bilgi paylaşımlarına sınırlama getirelim. Önce, biz onlara örnek olalım. Evde internet kuralları koyabiliriz ama önce kurallara biz uymalıyız. Yapacağımız bir sözleşme ile internet saatlerini sınırlayabiliriz. Çocuğumuzun en iyi ve en güvenilir arkadaşı biz olalım. İnternetin, gerçek hayattan çok farklı olduğunu ve hayatın, sadece internetten ibaret olmadığını hatırlatalım.

Teknolojiyi bilinçli ve doğru kullanan; vicdanlı, merhametli ve sağlıklı, sevgi dolu, mutlu çocukların özlemiyle; güzel günler diliyorum.

Kaynaklar:

İlk Beş Yaşta Çocuk Sağlığı İzlemi- Akılcı Medya Kullanımı.

Dijital Dünyada Organik Çocuklar Yetiştirmek. Doç. Dr. Selim Günüç

Hece Dergisi. Dijital kültür 2016

Güvenliweb.org.tr

Güvenlinet.org.tr

Paylaş :

Tags: ,deneme